26. ŞUARA / 133-134Sure Ayet Sayısı: 227 Kitap Sırası: 26 Nüzul Sırası: 47 Nüzul Yeri: MEKKE | "Size nimetler ve oğullar ve cennetler ve aynlar medd etmiştir." | اَمَدَّكُمْ بِاَنْعَامٍ وَبَن۪ينَۙ | .133 | 133 |
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
meddekum Kök: MDDKelime: meddFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Uzatma, çekme. Yayma ve döşeme. Çoğaltmak. Vermek, sunmak. Bir şeye dikkatlice bakmak. Nihayet, son. Sönmek. Bir şeyi söndürmek. Yardım etmek, mühlet vermek. Yâr ve yâver olmak. Tarlaya fışkı ve gübre dökmek. Sel suyu.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
en'âmin Kök: NA:MKelime: enamİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Nimet. / At, deve, sığır, koyun gibi dört ayaklı hayvanlar. / Davar, mal, sahipli hayvanlar. / Bütün mahlukat. (mecaz) / Develere mahsus "neam" isminin çoğulu "en'am" şeklindedir. Bu şekilde adlandırılmasının mantığı, devenin onların yanında en büyük nimet olarak kabul edilmiş olmasındandır. Bununla beraber, bu sözcük deve, sığır ve koyun cinsi karışık olduğunda da söylenebilir. Ama içinde deve yoksa onlara en'am denmez.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
benîne. Kök: BNYKelime: beniİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Oğullar, evlâtlar, çocuklar. (Aslı: Benûn-Benîn) | | | | | | وَجَنَّاتٍ وَعُيُونٍۚ | .134 | 134 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
cennâtin Kök: CNNKelime: cennetİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Etrafı çevrilerek ve kapatılarak korumaya alınmış bahçe.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
uyûnin. Kök: A:YNKelime: aynİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Göz. Pınar, kaynak. Çeşme. Tıpkısı, ta kendisi. Zat. Eşyanın hakikatı. Diz. Altın. Nazar değme. Casus. Muayene etmek. Bir yerin ileri gelenleri. Kavmin şereflisi. Meclis azaları. Kaymakam. Muayyen ve müşahhas olan şeyler. Her şeyin en iyisi. | | | | |
|